Annem bize kızdığı zamanlarda evin içinde bir kapının arkasına saklanıp sizi terkediyorum diye bizi kandırırdı. Allahtan annem biraz tombiş olduğundan hangi kapının ardında olduğunu hemen anlardık.
Küçükken garip şekilde miyavlayan kediye "insan kedi" isim koymuştuk. Onun önceden insan olduğuna inanırdık. O gelince evden peynir, süt, et ne bulursak verirdik. Her seferinde bir güzel ziyafet çekerdi insan kedi. Meğerse kedi çok yaşlıymış. Sesi o yüzden farklıymış. Bir sene sonunda ölünce anladık.
Bingöl'ün soğuk kış günlerinin birinde, buz dolabı henüz icad edilmemişken, turpların çürümemesi için toprağa gömüldüğü zamanlarda, bir kar fırtınasının ardından oluşan kar tepeleri üzerinde elleri üşüyen bir çocuk vardı. O beş yaşımdaki çocuk beynimle su ile karın aslında aynı şey olduğunu bilirdim. Su ise insanı boğardı. İşte tam o esnada, sevgili babam bir tepenin boyunu ölçmek istedi. Ben de korktum boğulur diye...
İlkokuldayken gıcık olduğum arkadaşımın en sevdiği kalemkutusunu eve götürüp ,paramparça yapıp,çöpe atmıştım.Ertesi gün arkadaşım kalemkutusunu ararken duyduğum pişmanlığı hala yaşarım
Çocukken annem evde yokken kek yapmaya kalkıştım. Kakao yerine kahve, un yerine tuz katınca, siz düşünün kekin ne hale geldiğini...
YanıtlaSilAnnem bize kızdığı zamanlarda evin içinde bir kapının arkasına saklanıp sizi terkediyorum diye bizi kandırırdı. Allahtan annem biraz tombiş olduğundan hangi kapının ardında olduğunu hemen anlardık.
YanıtlaSilKüçükken garip şekilde miyavlayan kediye "insan kedi" isim koymuştuk. Onun önceden insan olduğuna inanırdık. O gelince evden peynir, süt, et ne bulursak verirdik. Her seferinde bir güzel ziyafet çekerdi insan kedi. Meğerse kedi çok yaşlıymış. Sesi o yüzden farklıymış. Bir sene sonunda ölünce anladık.
YanıtlaSilBingöl'ün soğuk kış günlerinin birinde, buz dolabı henüz icad edilmemişken, turpların çürümemesi için toprağa gömüldüğü zamanlarda, bir kar fırtınasının ardından oluşan kar tepeleri üzerinde elleri üşüyen bir çocuk vardı. O beş yaşımdaki çocuk beynimle su ile karın aslında aynı şey olduğunu bilirdim. Su ise insanı boğardı. İşte tam o esnada, sevgili babam bir tepenin boyunu ölçmek istedi. Ben de korktum boğulur diye...
YanıtlaSilÇocukken babannemin ilaçlarını yem diye akvaryuma atardık.Balıklar ölüncede oturup hüngür hüngür aglardık.Bir de balıklara mezar yapıp dua ederdik.
YanıtlaSilKücükken televizyonun içine insanların hapsedildigini sanırdım."Çıkarın onları" diye bagırırdım.
YanıtlaSilYemedigim yemeklerin gece ruyama girip beni kovalayacagını,peşimden gerçekten ağlayacagını sanırdım.
YanıtlaSilKüçükken nadir içtiğimiz muzlu sütün tadı ve kokusu bana hala cocuklugumu hatırlatır.
YanıtlaSilİlkokuldayken gıcık olduğum arkadaşımın en sevdiği kalemkutusunu eve götürüp ,paramparça yapıp,çöpe atmıştım.Ertesi gün arkadaşım kalemkutusunu ararken duyduğum pişmanlığı hala yaşarım
YanıtlaSil